Akupunkturun Kullanıldığı Hastalıklar

AKUPUNKTURUN KULLANILDIĞI HASTALIKLAR

KONTRENDİKASYON VE YAN ETKİLERİ

Akupunktur günümüzde pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan önemli bir tedavi yöntemidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) pek çok hastalıkta akupunktur tedavisinin tek başına veya klasik tedavilere ek olarak kullanılabileceğini kabul etmiştir. Ancak tedaviye başlamadan önce hastanın mutlaka çok iyi sorgulanması, muayenesi ve gerekli görülen tetkiklerin yapılması ve doğru bir tanı konulması gerekir. Yani öncelikle hastalığın nedeninin bulunması gerekir. Hastalık bir cerrahi tedaviyi gerektiriyorsa veya medikal bir tedavi uygulanması gerekiyorsa, öncelikli olarak mutlaka bu tedaviler uygulanmalıdır.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanan ve Akupunkturun kullanıldığı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:

  1. Baş ağrıları: migren, gerilim tipi baş ağrısı vb.
  2. Boyun, bel, sırt ağrıları ve fıtıklar
  3. Romatizmal ağrılar, eklem atrozu, omuz, dirsek, kalça, diz ve bilek ağrıları
  4. İnterkostal nevralji
  5. Yüz felci
  6. Trigeminal nevralji
  7. Poliomyelit (çocuk felci) ilk dönemlerde
  8. Şişmanlık (obezite)
  9. İştahsızlık
  10. Sigara ve alkol bağımlılığı
  11. Farenjit, grip ve öksürük
  12. Kronik yorgunluk sendromu
  13. Kabızlık, hazımsızlık ve mide şikayetleri
  14. Kronik bronşit
  15. Adet ağrıları ve düzensizliği
  16. Enfeksiyonların tedavisinde bağışıklık sistemini aktive etmek için
  17. Enürezis nokturna (idrar kaçırma)
  18. Bağışıklık sisteminin zayıflığı
  19. Bulantı ve kusma
  20. Gece krampları, kasılmalar ve bacak ağrıları
  21. Depresyon, üzüntü ve stres
  22. Histeri
  23. Alerjik rinit, sinüzit, bronşit ve astım
  24. Sivilceler, sedef hastalığı, saç dökülmesi
  25. Ekzema ve ürtiker (kaşıntılı alerjik deri hastalıkları)
  26. Herpes Zoster (zona hastalığı)
  27. Tinnitus (kulak çınlaması)
  28. Yüksek ve düşük tansiyon tedavisi
  29. Miyop
  30. Diş ağrıları
  31. İshal
  32. Bağırsak hastalıkları
  33. Diş eti kanamaları
  34. Empotans /İktidarsızlık

Tanısı tam konulmamış olan akut ağrılı durumlarda akupunktur kullanılmamalıdır. Nasıl ki apandisit perforasyonu şüphesi olan hastalarda, kesin teşhis konulana kadar ağrı kesici yapılması sakıncalı ise akupunktur için de durum aynıdır. Çünkü ağrı alarm veren bir sinyaldir ve nedeni bulunmadan baskı altına alınmamalıdır. Ancak teşhis konulduktan sonra ameliyata kadar hastanın ağrısının giderilmesi ya da azaltılmasında yardımcı olarak kullanılabilir.

Bu durum nedeni bilinmeyen kronik ağrılar için de geçerlidir. Çünkü bazen hafife aldığımız bir ağrının altından habis bir tümör çıkabilir. Hastanın ağrısını baskılamak, teşhisi geciktirir. Kanserli hastalarda, kanseri tedavi etmek için değil, ağrı ve bulantı gibi hastanın bazı şikayetlerinin hafifletilmesi için yardımcı olabilir.

Hamilelik döneminde hormonal etkisi olan noktalar kesinlikle uyarılmamalıdır. Bu noktalar dışındaki noktaların uyarılması anne ve bebek üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmaz.

Pıhtılaşma bozuklukları ve kan sulandırıcı ilaç kullananlarda dikkatli olunmalıdır.

Akupunkturla ilgili komplikasyon ve yan et­ki­le­r ol­duk­ça sey­rektir. Ba­zen has­ta­la­rın şi­ka­yet­le­ri ar­ta­bi­lir. Bu durum genellikle faz­la uyarı ver­ilme­sinden kay­nak­la­nır ve bir­kaç sa­at için­de geriler. Sık gö­rü­len bir baş­ka komp­li­kas­yon ise va­zo-va­gal to­nus ar­tı­şına bağlı gelişen bayılmadır. Bundan korunmak için özel­lik­le ilk se­ans­lar­da has­ta­yı mut­la­ka ya­tı­ra­rak te­da­vi etmek uygun olacaktır.

Kaynak:

Hüseyin Nazlıkul – Akupunktur&Tamamlayıcı Tıp Kitabı

www.huseyinnazlikul.com